google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page

Rüzgâr yükseliyor...

Nedendir bilmem bu sabah aklımda Paul Valéry’nin “Rüzgâr yükseliyor… Yaşama tutunmak gerek.”dizeleriyle uyandım. Sonra pencereyi açtım ve sığla ağaçlarının kokusunu içime çektim. Bizim buralar için normal bu tabii. Bir hikayesi de var tabii, onu da yarın yazarım.

📍

Güneybatı Anadolu’da 700 metreden daha yüksek bir alanda değilseniz ve etrafınızda da su varsa Sığla (Günlük) Ağacı’na rastlama olasılığınız yüksektir. Tarih boyunca çok önemli olmuş, hala da öyle. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde sığla yağının Marmaris Limanı üzerinden Mısır’a, oradan da Hint ve Arap Yarımadaları’na ihraç edilen önemli bir kozmetik ve alternatif tıp ürünü olduğunu yazar.

📍

Artık biliyorsunuz benim kafam daldan dala çalışır ya bunları düşünürken aklıma Kanuni Süleyman’ın Rodos seferine giderken Gökova’daki sığla ağaçlarının kokusundan büyülendiği geldi. Hatta bu eşsiz koku nedeniyle akarsuların üzerinde Misk-i Amber Köprüsü adıyla iki köprü inşa ettirmiş. Bu köprüler zamanla tahrip olsalar da izlerine halen Gökova-Akçapınar’da rastlayabilirsiniz.

📍

Azmak sularının ortasında kimsesiz ve sessiz duran bu köprü ayağına birgün bir kuş bir tohum bırakmış. Giderek büyüyen Menengiç Ağacı ile yıkık köprü ayağı dost olmuşlar, sıkı sıkıya birbirlerine tutunmuşlar.

📍

Başta da “tutunmak” dedim ya… Hayatınızda hep tutunacak biri ya da birşey olsun.


4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page