Paul Klee

Size onu nasıl anlatacağımı bilemiyorum... O, ressamlığının yanı sıra teorik yayınları, şiirleri ve “tarihsel süreçlere” gönderme yapan soyut metaforlarıyla da, etkisini günümüzde de koruyan ender yaratıcılardan biri... Gerçekliğin betimlenmesinde yeni yöntemler aramaktan çok biçimlerle oynayan bir sanatçı... İşte bu nedenlerle onu anlatmak çok zor. Sayfalarca yazmam lazım, yerimiz sınırlı.

🎨

Bugün ölüm yıldönümü olan Paul Klee (1879-1940), 1914'te Tunus'u ziyaret ettiğinde oradaki ışıktan etkilenmiş ve şöyle yazmıştı: "Renk beni ele geçirdi; artık onun peşinden koşmam gerekmiyor, biliyorum ki beni sonsuza dek bırakmayacak... Renk ve ben biriz. Ben bir ressamım."

🎨

Tiyatro, müzik ve yaşam arasında bağlantı kurmaya özen gösteren Klee’nin sanatının zenginliği; sınır tanımayan hayal gücü, dünya görüşü, yetenekleri, sanatsal metotları, tiyatro ve müziğe olan tutkusu, biçim ve konu bakımından daima çözülmesi gereken bir bulmacayı andıran çok yönlülüğü sanatsal kariyeri boyunca devam etmiştir.

🎨

Günümüzde dokuz bine yakın eseri bulunan Paul Klee, çok yönlü sanatıyla dönemine damgasını vurmuş büyük bir sanat devrimcisidir.

🎨

Bu şimdilik yeter mi? Belki birgün sadece onu anlatacağım bir atölye açarım...

1. Ad Parnassum, 1932, Kunstmuseum, Bern

2. Kucaklaşma, 1939, Collection Dr. Bernhard Sprengel, Hanover

3. Angelus Novus, 1920, Israel Museum, Jerusalem

4. Angelus Militants, 1940

5. Angelus Dubiosus, 1939

🎨

Meraklısına not: Modern sanat tarihi ve estetik üzerine yazmış olduğu yazıları ve günlükleri daha sonra kitap haline getirilerek yayınlanır ”Çağdaş Sanat Kuramı – Modern Sanat Üzerine”