google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page

Müze mi Cafe mi?

Düşünün… Roma’dasınız, Popola Meydanı’ndan İspanyol Merdivenleri’ne doğru ilerliyorsunuz. Müze gezmeye, attığınız her adımda bildiğiniz bilmediğiniz tarihi eserlere bakmaya kısa bir mola verip bir kahve ya da yemek molası vermek istiyorsunuz. Tanıdık bir heykeltraş adının olduğu bir yere girdiniz. İşte orası Ristorante Museo Canova Tadolini.

🏛️

Burası heykeltıraş Antonio Canova’nın Roma stüdyolarından birinde, 18. yüzyıldan kalma bir sarayın içinde yer alan şaşırtıcı bir yer. 1818 yılında şöhretinin zirvesinde olan Canova burayı en sevdiği öğrencisi Adamo Tadolini’ye bırakmış. Bu yüzden adı bu.

🏛️

Bölge o dönemde sanatçı ve zanaatkar atölyelerinin olduğu bir yer. Atölye, 1818’den 1967’ye kadar sanatlarını babadan oğula aktaran Tadolini ailesinden 4 nesil heykeltıraşa ev sahipliği yaptı. Stüdyo, son heykeltıraş Enrico’nun 1967’de ölmesinden sonra uzun süre boş kaldı.

🏛️

Benucci Antiquarian Gallery, yaklaşık 500 kadar eseri 1990’ların sonunda satın alarak bunları korumak ve tanıtmak için bir kafe-restoran açmaya karar verdi.

🏛️

Kafenin zarif odalarında İtalyan heykelciliğinin 200 yıllık anıları saklı. Dünyanın en önemli müzelerinde sergilenen eserlerin alçı kalıpları, modelleri, mermer ve bronz heykeller, ve eskizlerin arasında yemek yiyebilirsiniz.

🏛️

Gördüğünüz gibi Roma’da tarihi eserlere bakmayacağınız bir yer yok.

🏛️




0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page