Doğduğu şehirde yaşadı aşklarını, burada mektuplar yazdı. Gregor Samsa’yı burada dönüştürdü, Dava’daki yalnızlığı buradaydı. Kafka kısa ömrüne sığdırdığı üç büyük aşktan sonra 1924 yılında bugün öldüğünde bize düşünce yangınları bıraktı. Prag ise onun yaşı kadar eksik kaldı.
📍
Sonra bir gün bu şehre başka bir sevdalı adam geldi. Cafe Slavia’da oturduğu masa Kafka’nınki miydi, Mürüvvet’e mi mektup yazıyordu yoksa Sonya’ya şiir mi, bilmiyoruz. Şu bir gerçek ki Nazım sürgün döneminin en güzel şiirlerini Prag’da yazdı. 1963’de bugün Moskova’da öldüğünde yanında başka bir kadın, Vera vardı.
📍
Bugün biraz Kafka karıştırmanın, biraz Nazım okumanın zamanıdır. Hatta Hasan Hüseyin Korkmazgil’in o içinizi titreten şiirini, “Haziran’da ölmek zor”...
📍
Taçlandırmak isterseniz 1875 yılında bugün ölen Georges Bizet’i de anabilirsiniz. Seyretmediyseniz “The Man Who Cried” filmini izleyip oyunculara şapka çıkarabilirsiniz tabii ama filmin muhteşem tema müziğine dikkat edin. Bizet’in İnci Avcıları operasından Nadir’in Aşkı’dır o. “Je Crois Entendre Encore” (Hala duyduğumu hayal ederim)...