On yaşında hiç ders almadan içinden geldiği gibi dans etmeye başlayan İsadora, hep hayallerinin peşinden gitti. Ona göre dans doğal olmalıydı, yalınayak mesela. Onun düşünceleri kadın iç çamaşırlarındaki değişimin başlangıcı ile aynı zamana denk geliyordu. O dönemde kadınlar sıkı korselerden kurtulmaya başlayıp bedenlerini özgür bırakıyorlardı. O da zaten " Sanatımın simgelediği bir şey varsa, o da kadın özgürlüğüdür." diyordu.
📍
Yunan güzellik ideali temelinde, klasik müziği kullanarak dans eden Isadora Duncan, antik çağların doğayla uyum içindeki danslarını canlandırmaya çalıştı. Gücünü aşktan ve yeteneğini doğadan aldığını sık sık vurgulayan Duncan’ın ilham kaynağı Yunan mitolojisi ve dalgaların ritmiydi.
📍
Dansıyla Kandinsky gibi döneminin sanatçılarına ilham oldu.
📍
14 Eylül 1927 akşamı, modern dansın devrimcisi İsadora Duncan, boynundan hiç ayırmadığı kırmızı şalıyla arabasındaydı. Rüzgarın esintisiyle uçuşan şalı arabanın tekerleğine sıkıştı ve boynu kırıldı. Henüz 50 yaşındaydı. Geride müthiş bir hayat hikayesi ve felsefesi bıraktı.
Comentarios