google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page
Yazarın fotoğrafıAyse Bayvas

Fatih Mahkemesi

1453’te fethin ertesi günü Fatih Sultan Mehmed Hızır Bey’i şehrin ilk kadısı (Belediye Başkanı) olarak atar.

📍

On yıl sonra Mimar Atik Sinan’dan büyük bir cami yapmasını ister. Dev bir cami olacaktır bu, sütunlar göğe uzanacaktır. Gelgelelim, Atik Sinan sütunların bu uzunlukla kubbeyi ayakta tutamayacağına karar verince onları 3 arşın (yak. 2,25m) kısaltır. İnşaat biter ama sultan camiyi görünce çok sinirlenir. Çünkü cami, Ayasofya’dan küçük olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, sütunları kesen ellerin kesilmesi emrini verir. Emir uygulanır ve Atik Sinan’ın elleri kesilir.

📍

Atik Sinan bunu hiç hazmedemez, kendisine haksızlık yapıldığını düşünür ve Fatih Sultan Mehmed’i mahkemeye vermek için Galata ve Eyüp kadılarına gider. Onlar cesaret edemeyince İstanbul’un ilk kadısı olan Üsküdar Kadısı Hızır Bey’e gider. Hızır Bey, mimarın haklı olduğuna kanaat getirir. Çünkü sultan mahkeme edilmeden birini suçlu bulmuş ve cezasını vermiştir.

📍

Yargılama Üsküdar’daki İstanbul'un bilinen en eski mahkeme binasında yapılır. Sultan savunmasını yapar ama Hızır Bey ikna olmaz. Kısasa kısas kararı verir, yani sultanın da elleri kesilecektir. Atik Sinan bunu duyunca şikayetini geri alır, ceza maddi tazminata çevrilir.

📍

Yargılama bittikten sonra Fatih Sultan Mehmet, bir değnek çıkartarak Hızır Bey’e “Eğer sen Allah’ın hükmünü uygulamasaydın ve benim ellerimin kesilmesine hükmetmeseydin bu değnekle kafanı paramparça ederdim” der.

📍

Evliya Çelebi böyle anlatır. O bina da işte bu binadır. Gerçi bu "adil" mahkemeden sonra Fatih'in öfkesi dinmemiş olacak ki, Atik Sinan tekrar zindana atılır ve idam edilir.

232 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page