Işıltılı bir şehirdir Paris... On yaşından beri gittiğim ama bitiremediğim; beni hep şaşırtan ama çok tanıdık bir şehir. Sanatın, aşkın, devrimin, şarabın, kahvenin, müziğin, sinemanın, modanın başkentidir bana göre.
🗼🗼
Şehrin simgesi olan Eiffel Kulesi 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, Fransız devriminin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiş ve 1889 yılında bugün açılmıştır. Kentin her yerinden görülebilen kule 300 metre yükseklikte olup, demir ve çelik kullanılarak yapılmıştır. Mimaride Eklektisizm’in esiri olunan bir çağda böyle bir kule şaşırtıcıdır tabii. Yapıldığı günlerde bugünün aksine Paris halkı ve içlerinde Opera Garnier’nin mimarı Charles Garnier, besteci Charles Gounod ve yazar Alexandre Dumas’nın da bulunduğu şair, mimar ve ressamlarından oluşan bir grup tarafından şehrin yüz karası olduğu ileri sürülmüş ve benimsenmesi zaman almıştır. Hatta Guy de Maupassant, hiç sevmediği halde sık sık öğle yemeğini kulede yermiş, Paris'te onu görmediği tek yer olduğu için. 1910 yılında yıkımına karar verilmiş ama yıkılmamıştır.
🗼🗼
Ancak asıl ilginç olan, yapıldığı dönemde estetik bulunmayarak eleştirilen kulenin, aşk ve romantizmle özdeşleşmesidir. Paris kuleye, kule ise Paris'e bakar. Paris’e gidip bu kuleye kayıtsız kalamazsınız. Ben ona bakmaya bayılırım, günebakan çiçekleri gibi boynum hep ona döner Paris'te.
🗼🗼
Louvre monarşiyi, Arc de Triomphe İmparatorluğu hatırlatırken Eiffel, modernizmin başlangıcıdır. Mimardan mühendise geçişi simgeler. Taşın yerini demir almıştır artık. Ateş mitinde demirin payı vardır, simgesel değeri ağırlık türünden değil, enerji türündendir. Yüce bir öğe yani alev ile bir insan enerjisinin yani kas enerjisinin ürünüdür. Tanrısı Vulcanus'tur, yaratıldığı yer atölyedir. Aslen kimyacı olan Gustave Eiffel, yüzyılın tutkusunu gerçekleştirmiştir aslında.
🗼🗼
Eiffel, devrimci bir yapıdır. Milimetresine kadar hesap edilmiş, yerleştirme sırasında hiç kaza yaşanmamıştır.
🗼🗼
Ve kim ne derse desin, son derece estetiktir. Fotoğraflara bakın, haksız mıyım?
Comments