google-site-verification=PbL_5t5j-grNUlEnxPDPRb9h69cnQI7ks2lm5P-n88U
top of page

Cem Sultan

Hayattan erken koparılmasaydı koca imparatorluğun kaderi nasıl evrilirdi diye merak ettiğim Cem Sultan 1495 yılında bugün hayata veda etti. Kardeşi II.Bayezıd’la saltanat mücadelesini kaybettikten sonra, 26 Temmuz 1482’de otuz kadar maiyyeti ile birlikte, adamlarından Frenk Süleyman aracılığı ile Rodos şövalyelerinden temin ettiği 3 gemi ile Rodos adasına sığınmıştı.

📍

Limanda indiğinde bir törenle karşılandığını yazıyor kaynaklar ama ada şövalyelerin komutanı Pierre d’Abusson’un ona tahsis ettiği ve Cem Sultan’ın 34 gün kaldığı ev, aslında bir tür hapishane niteliğindeydi malum.. Bülbülü altın kafese koymak gibi bir durum yani... Fatih’in en sevdiği oğlunun uzun-ince bedeniyle Rodos Kalesi’nin dar sokaklarından yürüdüğünü hayal edin. Caoursin Kodeksi’nden resimler, prensin Büyük Üstad tarafından akşam yemeğine davet edildiğini gösteriyor.

📍

Şövalyeler Caddesi, Ustalar Sarayı’ndan limana inen caddedir ve kumtaşından yapılmış sıra sıra evlerle donanmıştır. Caddeden girildiğinde küçük bir avlu karşılar sizi, palmiye ağaçlarının gölgesi düşer üzerinize. Cem Sultan’ın kaldığı ev, Orta Çağ’ın karakteristik mimarisinin bir örneğidir. Oymalı pencereler, kemerli kapılar ve tonozlu odalar. Üst kata kemerli bir duvara dayalı bir merdivenle çıkılır.

📍

Kitabeden binanın bugünkü halinin 1514’te yapıldığını öğreniyoruz. İlk bina 1480’de Fatih’in kuşatmasında daha sonra da 1481’deki depremde yıkılmış. Kuşkusuz ki Cem’in kalması için alelacele bir düzenleme yapılmış.

📍

Cem Sultan bu şartlar altında neler yaşamış, neler düşünmüş ve neler hissetmişti bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz de.

📍

Bina, yakın tarihlerde restorasyondan geçti ve ilk yapıya ait kalıntılar ortaya çıkarıldı.





1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page